Ana içeriğe atla

Sosyal Medya Çağında Ebeveynlik! Çocuklarımızı Sosyal Medyadan Kurtarmalı mıyız?

Sosyal Medya

Sosyal medya… Öğrenmeyi kolaylaştırıyor, dünyayı tanımamızı, çevremizden haberdar olmamızı sağlıyor, zaman zaman yaratıcı fikirlerin de ortaya çıkmasını tetikliyor. Diğer yandan doğru kullanılmadığında özellikle de çocuklarımız açısından önemli zararlarını gözlemliyoruz. Uzmanlar, aşırı kullanımının anksiyete ve depresyona dahi neden olabileceğine işaret ediyor. Daha çok zararlarına odaklanan ebeveynler ise “Çocuklarımızı sosyal medyadan koparamıyoruz ya da kurtaramıyoruz!” cümleleriyle sık sık şikâyet ediyor. Peki, çocuklarımızı sosyal medyadan kurtarmalı mıyız?

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve aynı zamanda Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gonca Kızılkaya Cumaoğlu, sosyal medyanın çocukların hayatlarına olumlu katkı yapmasının nasıl sağlanabileceğini anlattı.

İletişimi Sağlıyor, Eğlendiriyor, Bilgilendiriyor

Sosyal medyanın her yerde olduğu bir dönemde, çocuklarımızın neredeyse hepsinin bizim gibi bu platformlarda aktif olduğunu anımsatan Prof. Dr. Cumaoğlu, “Zamanlarının önemli bir bölümü popüler çevrimiçi ortamlarda geçiyor. Bu süreci yönetmeye kalktığımızda, ya büyük kaygılarla tamamen yasaklamaya ya da uygulayamadığımız kurallarla tükenmişlik yaşayıp ipin ucunu bırakmaya kalkıyoruz” dedi.

Sosyal medyanın cazibesi hepimizin de tanık olduğu gibi iletişim kurma, eğlendirme ve bilgilendirme özeliğinde yatıyor. Bu durumun eğitici içeriklere kolayca erişmeyi, öğrenmeyi ve merakın uyanmasını, farklı bakış açılarını tanımayı ve kültürel farklılıklarla küresel farkındalığın artmasını sağladığını belirten Prof. Dr. Cumaoğlu, ayrıca, yaratıcı fikirler edinmeyi ve kendini ifade etme fırsatlarını da göz ardı etmemek gerektiğine işaret etti.

Öz Saygıyı Olumsuz Etkiliyor

Gonca Kızılkaya Cumaoğlu, sosyal medyanın şu zararlarına da dikkat çekti:

“En başta siber zorbalık, çocukların ruh sağlığını ve öz saygısını etkileyen yaygın bir sorun maalesef. Gizlilik ve kişisel verilerin sıklıkla bilinçsizce paylaşılması ise başka bir kritik konu. Ayrıca, aşırı sosyal medya kullanımı gençler arasında anksiyete ve depresyona da neden olabiliyor.”

Prof. Dr. Cumaoğlu, bir tarafta yararları bir tarafta zararları ve karşı konulamaz cazibesiyle çocuklarımızı uzak tutmakta zorlandığımız sosyal medyayı nasıl iyi yönetebileceğimize ilişkin şunları kaydetti:
“Bunu 3 temel boyutta ele alabiliriz: İletişim kurmak, eğitim vermek ve etkili izlemek. En pratik önerileri kısaca sıralayacak olursak;

  Net sınırlar belirleyin: Kuralları tanımlayın, net kurallar ve yönergeler oluşturun. Örneğin, ekran süresi koyulabilecek ilk sınırdır. Evde, aile yemekleri sırasında veya yatmadan önce telefon kullanımına izin vermediğiniz belirli alanlar belirleyin. Yaşlarına uygun olmayan platformlara izin vermeyin. Birçok platformun yaş sınırlaması olmasının bir nedeni vardır.

  Bilginin doğruluğunu sorgulamayı öğretin: Yaşadıkları deneyimler hakkında konuşmak, güven ve farkındalığı teşvik eder. Açık ve güvene dayanan bir iletişim yakalanmalıdır. Böylelikle çevrimiçi deneyimlerini sizinle tartışırken kendilerini rahat hissedeceklerdir. Sosyal medyanın potansiyel risklerini ve faydalarını tartışın. Onlara çevrimiçi güvenlik, sorumlu davranış ve gizliliğin önemi hakkında bilgiler verin. Eleştirel olmayı öğretin. Örneğin karşılaştığı bilginin doğruluğu hakkında sorgulama yapabilsin.

  İzleyin ve rehberlik edin: Ebeveyn kontrol araçlarını kullanmak ve çocukları sağlıklı çevrimiçi uygulamalara yönlendirmek kritiktir. Sosyal medya platformlarındaki ebeveyn kontrolü özelliklerinden yararlanın. Bu kontroller içeriği, ekran süresini yönetmenize ve çocuğunuzun çevrimiçi etkinliklerini izlemenize yardımcı olabilir.  Sosyal medya trendleri, uygulamaları hakkında bilgi sahibi olun. Bu bilgi, potansiyel riskleri anlamanıza ve etkili rehberlik etmenize yardımcı olur. Endişe verici bir davranış veya içerik fark ederseniz, bunu derhal ele alın. Bunun neden uygunsuz olduğunu tartışın, oluşmuş veya oluşacak durumlarla ilgili mutlaka empati yapmasını sağlayın, daha iyi seçimler yapması konusunda rehberlik edin.

  Rol model siz olun: Çocuklar genellikle ebeveynlerini taklit ederler, bu nedenle sağlıklı dijital alışkanlıklar gösterin, sınırlı kullanımı siz de hayatınıza alın. Sosyal medyada yaşadığınız olumlu ve olumsuz deneyimleri paylaşın. Bu, onlara içgörü ve rehberlik sağlayacaktır.

  Gizliliğin önemini öğretin: Çocuğunuzun gizliliğin önemini anlamasına yardımcı olun. Gizli bilgilerinin ihlali durumunda gerçekleşebilecek olumsuzlukları iyi açıklayın. Gönderilerini ve kişisel bilgilerini kimlerin görebileceğini kontrol etmek için sosyal medya platformlarında gizlilik ayarlarını nasıl yapılandıracaklarını gösterin.

  Çevrimdışı aktiviteleri teşvik edin: Çevrimiçi ve çevrimdışı etkinlikler arasında sağlıklı bir denge kurulmasını teşvik edin. Hobileri, sporu ve ekran tabanlı olmayan diğer ilgi alanlarını teşvik edin.

  Siber zorbalığı tartışın: Siber zorbalığın ne olduğunu ve bununla nasıl başa çıkılacağı konusunu mutlaka konuşun. İster mağdur ister seyirci olsun, her türlü zorbalık vakasını sizinle paylaşmaları için onları teşvik edin. Siber zorbalığın hukuki sonuçları hakkında tartışın.

Sonuç olarak; dijital ortamı anlamak, çocukların bu ortamda güvenli bir şekilde gezinmesine yardımcı olmanın anahtarıdır. Makul sınırlar koyarak, açık iletişimi sürdürerek ve aktif bir şekilde rehberlik ederek, sosyal medyanın hayatlarına olumlu katkı yapması sağlanabilir.

Medya: Sabah | Vatan | Aydınlık | DHA | AA